Merhaba değerli Güney Bursa Dergisi okuyucuları. Burada hem sağlığımın, hem de değerli güney bursa yönetiminin izin verdiği müddetçe Bursaspor, Bursa ve yöremiz spor branşları uzerine yazılar yazacağım. Şimdiden bir kusur işlersem affola. Öncelikle şunu belirtmek isterim, benden beklentiniz tarafsızlık olmasin. Ben Bursaspor , Bursa ve yöremiz adına tarafim. Doğuştan, babadan ve abiden Bursasporlu biri olarak benden başka türlü davranmam da beklenemez sanırım.

Tabii ki bu ilk yazım Bursaspor üzerine olacak. Türkiye futbol liglerinde oynayan tüm takım ve camialara saygım var . Hepsine de başarılar diliyorum. Yalnızca bir sözde futbol-spor- kulübü hariç. O kulüpte Diyarbakır'ın malum takımı.
TFF 2 lig Beyaz grupta 5 Eylül 20022 tarihinde oynanan maçtan önce ben dahil aklı başında tüm Bursasporlu, Bursalı ve futbolsever  bu maçın naklen yayınlanması yönünde görüşlerimizi belirtmistik . Aksi halde olacakların çok vahim sonuçlar doğuracağını az buçuk tahmin edebiliyorduk Ancak o gün bu güruhun lobisi, bırakın bizi, etkili ve yetkililerimizden bile güçlu çıkmıştı ve maç yayınlanmamıştı. O maçta yaşanan rezillikleri kısaca söylemek istiyorum. Paçavraların tribünde açılması, İstiklal Marşı'mızın ısliklanması, sahaya havai fişekler, bıçaklar ve benzeri yabancı maddenin atılması, yedek kulübemizin ve yedek oyuncularımızın taşlanması ve hakarete uğraması, futbolcuların ve teknik ekibin can güvenliklerinin çok zor sağlanabilmesi... 

Daha söylenecek çok şey var ama zaten siz de bunları biliyorsunuz . Bu maçın Bir de Bursa'da oynanacak 2 maçı vardı ve Bursaspor taraftarı 5 Mart 2023'te oynanan bu maça inanılmaz bir ilgi gösterdi.  Bu ilginin en büyük göstergesi stadın tamamınının dolmasıydı. Maçın naklen yayını vardı ve bunun pek bir önemi de yoktu. Yaşananları yazmayacağım. Futbolcularımız, teknik ekibimiz ve yönetimimiz gereğini yaptı ve maçı  2-1 gibi bir skorla kazandik. B iyiurada tek itiraz edeceğim konu, birkaç dakikalığına da olsa açilan pankarttı. Bunun da bursaspor'umuza yapılan bir komplo olduğunu düşünmekteyim. Keşke olmasaydı ama oldu. Canımız sağ olsun!

Bu maçtan sonra her şeyden önemlisi, bir şeyi farkettik camia olarak. Ülke kamuoyunun Bursaspor düşmanlığını ve malum takımın ve ideolojisinin kimler tarafından sevildliğini. Diyarbakır'da oynanan maça tek bir kelime bile edemeyenler buradaki maçta bizi ırkçılıkla, faşizm ve fanatiklikle suçladılar. Hatta linç ettiler. Bunu kafamıza taktık mı, hayır. Hatta bu gurur da bize yeter dedik. Ancak Bursa'mızın siyasetçisi olan bir kesimin, oradaki maça tek kelime edemeyen vekillerinin söyledikleri onları daha iyi tanımamıza vesile oldu. Eğer oradaki maça tek kelime etselerdi, inanın şu an yazdıklarımı yazmazdım. Ama kusura bakmasınlar, herkes hak ettiği karşılığı bulur.

Burada en önemli şeylerden bir tanesi de futbolcu ve teknik ekibimizin yaşananlara gösterdikleri reaksiyon oldu. Bu reaksiyon tek kelime ile takdire şayandır. Hem Erokspor beraberliği, hem de Sivas Belediye galibiyeti umutlarımızı yeşertti. Hepsini canı gönülden kutluyor ve teşekkür ediyorum. TL
Bir teşekkür de değerli Başkan Ömer Furkan BANAZ'a. Dag-der yönetimi ile birlikte yaşanan süreçte kendisine destek ziyaretinde bulunduk. Bir saatten fazla yaptığımız sohbette karşımızdaki insan için dostlarımızla konuşurken neredeyse hepimizin ortak düşüncesi şuydu. " Bursaspor'umuzun böyle bir başkanı varken bize umutlu olmak yakışır. " Kendisine hem vizyonu, hem bu zorlu görevi yapmaktaki başarısı ve bize gösterdiği misafirperverliği için çok teşekkür ediyorum.

Son olarak bir teşekkür de DAĞDER yönetimine ve Güney Bursa dergisine. Bana bu fırsatı verdikleri için hepsine sonsuz teşekkür ediyorum. Tekrar görüşmek umuduyla. Hoşça kalın, sağlıkla kalın.