Bu satırları yazdığımda mektuba konu kişi henüz dünyada değildi. Amatör bir kalem, fakat heyecanlı bir ruhla kaleme almıştım bu satırları... Sizlerle beraber şimdi de kendisi de okur...
9 yaşın kutlu olsun oğlum, iyi ki doğmuşsun, iyi ki benim oğlum olmuşsun...
“Babalar öyle duygularını açık edemez çok fazla, dile getiremez öyle anneler gibi, hareketlerine dökemez. O yüzden yazıyorum sana bu mektubu, çok çok seneler sonra anlayacaksın belki beni.
Oğlum, Aslanım, Yavrum, Her şeyim…
Varlığından haberdar olalı beri tarifi mümkün olmayan (-ki bunu da nasip olursa anlayacaksın ileride-) duygular içerisindeyim. Mutluluk, sana dokununca hissettiğim, duyduğunu umarak mırıldanışım her şey sende farklıymış... Tıpkı annene olan aşkım gibi!
Kim bilir belki bağdaş kurmuş iki büklüm dururken sen Annenin karnında, içeride, biz senle konuştuk hep, bağırıştık ara ara…
Zaman zaman annenin karnını delecek kuvvette ittiğin elini, belki dizini ya da ayağını okşadık… Sorular sorduk sana. Hareketlerini yorumladık sonra, cevaplar aldık senden.
Görmediğin bir şeyi özlemenin, koklamanın ve kokusunu ciğerlerinin en ücrasında bile hissetmenin ne olduğunu şimdi nasıl anlatayım ki sana?
Bu arada; odan, beşiğin, kıyafetlerin, her şeyin hazır. Laf aramızda ara sıra annene gözükmeden ayakkabıların ile konuşuyorum. Kıyafetlerin ile seni tutuş idmanları yapıyorum. Odanda yatağına öyle dalıyorum ki sorma gitsin. Neyse J
Doktor ablan haziran sonu, temmuz başı gibi geleceğini söylüyor. Vakit hemen geçse ve gelsen, sağlıkla, sıhhatle, Anneni de çok yormadan ama… Gel de hayatımız değişsin, renklensin her şey… Yaz sıcağı serinlesin seninle, dolsun evin içine!
Yavrum, Aslanım, Her şeyim, Oğlum!
Zaten gelip görünce de anlayacaksın ya, çok ÇETİN bu hayat…
Yollar bazen uzun bazen de istenilmeyen şekilde kısa oluyor. Dualarımız senin yolunun uzun olması yönünde.
Ve bu uzun yolda, Annen ve Ben imkânlarımız ölçüsünde senin yanında ve arkanda olacağız hep. Ama sen, merhametli ol, hoşgörülü ol, ilahi yollarda ayak izin olsun, sağlıklı ol oğlum…
Dahası; İyi ne varsa sen “o” ol…
Dedim ya, yol uzun, hayat ÇETİN oğlum!
Sen YAMAN ol, ol ki yıkılmayasın…”
BABAN
06/05/2015-Çarşamba
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
ORKUN ÇETİN
OĞLUM'A
KAVUŞTUK Kİ !
Bu satırları yazdığımda mektuba konu kişi henüz dünyada değildi. Amatör bir kalem, fakat heyecanlı bir ruhla kaleme almıştım bu satırları... Sizlerle beraber şimdi de kendisi de okur...
9 yaşın kutlu olsun oğlum, iyi ki doğmuşsun, iyi ki benim oğlum olmuşsun...
“Babalar öyle duygularını açık edemez çok fazla, dile getiremez öyle anneler gibi, hareketlerine dökemez. O yüzden yazıyorum sana bu mektubu, çok çok seneler sonra anlayacaksın belki beni.
Oğlum, Aslanım, Yavrum, Her şeyim…
Varlığından haberdar olalı beri tarifi mümkün olmayan (-ki bunu da nasip olursa anlayacaksın ileride-) duygular içerisindeyim. Mutluluk, sana dokununca hissettiğim, duyduğunu umarak mırıldanışım her şey sende farklıymış... Tıpkı annene olan aşkım gibi!
Kim bilir belki bağdaş kurmuş iki büklüm dururken sen Annenin karnında, içeride, biz senle konuştuk hep, bağırıştık ara ara…
Zaman zaman annenin karnını delecek kuvvette ittiğin elini, belki dizini ya da ayağını okşadık… Sorular sorduk sana. Hareketlerini yorumladık sonra, cevaplar aldık senden.
Görmediğin bir şeyi özlemenin, koklamanın ve kokusunu ciğerlerinin en ücrasında bile hissetmenin ne olduğunu şimdi nasıl anlatayım ki sana?
Bu arada; odan, beşiğin, kıyafetlerin, her şeyin hazır. Laf aramızda ara sıra annene gözükmeden ayakkabıların ile konuşuyorum. Kıyafetlerin ile seni tutuş idmanları yapıyorum. Odanda yatağına öyle dalıyorum ki sorma gitsin. Neyse J
Doktor ablan haziran sonu, temmuz başı gibi geleceğini söylüyor. Vakit hemen geçse ve gelsen, sağlıkla, sıhhatle, Anneni de çok yormadan ama… Gel de hayatımız değişsin, renklensin her şey… Yaz sıcağı serinlesin seninle, dolsun evin içine!
Yavrum, Aslanım, Her şeyim, Oğlum!
Zaten gelip görünce de anlayacaksın ya, çok ÇETİN bu hayat…
Yollar bazen uzun bazen de istenilmeyen şekilde kısa oluyor. Dualarımız senin yolunun uzun olması yönünde.
Ve bu uzun yolda, Annen ve Ben imkânlarımız ölçüsünde senin yanında ve arkanda olacağız hep. Ama sen, merhametli ol, hoşgörülü ol, ilahi yollarda ayak izin olsun, sağlıklı ol oğlum…
Dahası; İyi ne varsa sen “o” ol…
Dedim ya, yol uzun, hayat ÇETİN oğlum!
Sen YAMAN ol, ol ki yıkılmayasın…”
BABAN
06/05/2015-Çarşamba